1. News
  2. Islamic World
  3. Harem-i İbrahim Camisi’ndeki Kısıtlamalar ve Tarihsel Önemi

Harem-i İbrahim Camisi’ndeki Kısıtlamalar ve Tarihsel Önemi

featured
Share

Share This Post

or copy the link

El Halil’de Harem-i İbrahim Camisi Üzerindeki Kısıtlamalar

El Halil Vakıflar Müdürü Gassan er-Recebi, Anadolu Ajansı’na (AA) verdiği demeçte, İsrail’in “1 Eylül tatili” gerekçesiyle Harem-i İbrahim Camisi’ni Müslümanların kullanımına kapattığını bildirdi. Recebi, bu uygulamanın ardından, “İsrail, Harem-i İbrahim Camisi’ni kapattıktan sonra, genellikle tüm bölümlerini Yahudi yerleşimcilere açıyor. Gürültülü kutlamalar ve Talmut ritüelleri gerçekleştiriliyor.” şeklinde konuştu.

Recebi, İsrail’in her yıl farklı bayram günlerini bahane ederek Harem-i İbrahim Camisi’ni Müslümanlara kapatma alışkanlığının devam ettiğini vurguladı. Ayrıca, caminin “zamansal ve mekansal anlamda bölünmeye devam ettiğini” belirtti. 7 Ekim’de başlayan Gazze’ye yönelik saldırıların ardından, Müslümanlara yönelik kısıtlamaların daha da arttığını ifade etti.

Harem-i İbrahim Camisi’nin Önemi

Harem-i İbrahim Camisi'nin Önemi

Harem-i İbrahim Camisi, işgal altındaki Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’nın çevresinde yer alan El Halil kentinde bulunmaktadır. Bu cami, Mekke’deki Mescid-i Haram ve Medine’deki Mescid-i Nebevi ile birlikte en kutsal dördüncü cami olarak kabul edilmektedir. Caminin altında yer alan mağarada, Hazreti İbrahim ve eşinin yanı sıra Hazreti İshak, Hazreti Yakup, Hazreti Yusuf ve eşlerinin mezarları bulunmaktadır.

Tarihsel Bir Arka Plan

İsrail’in 1967’den beri işgal altında tuttuğu Batı Şeria’nın El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi, 25 Şubat 1994 tarihinde sabah namazını kılan Müslümanların üzerine ateş açan Baruch Goldstein adlı bir Yahudi fanatiğin eylemi sonucunda kapatılmıştır. Camii yeniden açıldığında, caminin yarısından fazlası Yahudilere tahsis edilerek ikiye bölünmüştür. Bu olay, tarihe “El Halil Camii (Harem-i İbrahim) Katliamı” olarak geçmiştir ve bu saldırıda 29 Filistinli şehit olmuş, 150’den fazla kişi de yaralanmıştır.

Caminin bölünmesinin ardından, Hazreti İshak ve eşinin bulunduğu kabirler Müslümanlara ayrılan kısımda kalmışken, diğer bölgeler Yahudilere ayrılarak sinagoga dönüştürülmüştür. Bu bölünmüş kısımlar yılda onar gün boyunca karşılıklı olarak Müslüman ve Yahudi ziyaretçilere açılmaktadır. Buna göre, Yahudilerin dini bayramlarında caminin bir kısmı Yahudilere, Müslümanların dini bayramlarında ise sinagog kısmı Müslümanlara tahsis edilmektedir.

Harem-i İbrahim Camisi’ndeki Kısıtlamalar ve Tarihsel Önemi

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Login

To enjoy New7 privileges, log in or create an account now, and it's completely free!

Follow Us!